Örneğin, Facebook'ta belirttiğiniz bilgiler ırkınızın yüzde 95, cinsiyetinizin yüzde 93, sağcı veya solcu olduğunuzu yüzde 85 ve dini inancınızı yüzde 83 doğrulukla herkesin anlamasını sağlıyor.

Ayrıca, Facebook'tan alınan 'cinsiyet, yaş, politik görüş, dini inanç ve nerede yaşadığı' bilgileriyle, bir insanın kim olduğu rahatlıkla anlaşılıyor.

Gould, veri madenciliğinin geldiği nokta hakkında dikkat çekici örneklerine New York'lu bir sanatçı ile devam etti:

"FBI, DNA'sı olmadan insanların sosyal medya bilgilerinden genlerine ulaşabilir. Yani bir insanı gözünüzün önünde sosyal medyadan aldığınız bilgileriyle oluşturabilirsiniz. New York'ta bir sanatçı, sakızdan DNA alarak elde ettiği bilgilerle insanların yüzünü oluşturuyor. Siz de, gelecekte sokaktan aldığınız sakız veya sigaradan insanların yüzlerini çıkarabileceksiniz. Bunu bugün Facebook'la yapabiliyoruz."

'KİTAP ARARKEN TELEFONUNUZA MESAJ DÜŞECEK'
Gould, veri madenciliğinin sadece internete kısıtlı olmadığını, teknolojinin her alanında etkileşim yarattığını belirtti.

Örnek olarak, Microsoft, 702 kişinin toplam 302 bin güne yayılan GPS bilgilerini değerlendirerek geliştirdiği sistemle, insanların 6 ay sonra hangi saatte nerede olacağını kesin olarak belirleyebiliyor.

Gould, veri madenciliğinin neden kontrol altına alınması gerektiğini, reklam alanında verdiği bir örnekle belirtti:

"Cep telefonu operatörleri, artık firmalara bilgi satıyor. GPS bilgileri, internetten elde edilen bilgilerle kaynaştırılıyor. Örnek olarak, internet erişimine izin veren bir havayoluyla yolculuk yaptıktan sonra iniyorsunuz ve beğenilerinize göre indiğiniz şehirde kalmak isteyeceğiniz otelden, beğeneceğiniz restoranlara kadar mesajlar gelmeye başlıyor… Veya bir kitapçıya gidiyorsunuz. Elinizde bir kitaba bakarken telefonunuza bir mesaj geliyor ve kitapçı size başka bir öneride bulunuyor."

GPS'in veri madenciliğiyle birlikte çok kesin bilgiler sunduğunu belirten Gould, "Birkaç ay içinde cep telefonunuzla bulunduğunuz 4 ayrı noktanın yeri bilinirse, kim olduğunuz yüzde 95 oranında tespit ediliyor" dedi.

Gould, "Veri madenciliği düzenlenmesi gereken bir alan, bunu durduramayız ve durdurmamalıyız. Ev, araba aldığınızda hep belli bir düzen içinde hareket ediyorsunuz. İnsanlar da alışveriş yaparken kesin tercihlerini belirttikleri gibi, bilgilerinin kullanılması konusunda daha kesin olabilmeli.

Gould son olarak Fatih Projesi hakkında Türkiye'de 1000 öğrenci ve veliyi kapsayan anketten bazı sonuçları aktardı. Türklerin projeden beklentisinin çok olumlu olduğunu belirten Gould, katılımcılara ait şu oranları verdi:

- Temel bilimleri daha iyi anlayacağını düşünenler: yüzde 75,

- 21'inci yüzyılın gerektirdiğini yetenekleri daha iyi öğreneceğini düşünenler: yüzde 71,

- Yaratıcılık ve problem çözümü gibi yeteneklerinin artacağını düşünenler: yüzde 69,

- Yabancı dilleri daha rahat öğreneceğini düşünenler: yüzde 67,

- Üniversite veya yüksekokula daha rahat geçiş yapacağını düşünenler: yüzde 64.